Teniste sayılar neden 15-30-40 ?
Bununla alakalı bir çok söylem var. Bunlar sırasıyla şu şekilde:
1-) Tenisin ilk dönemlerinde; ilk servis atıldığında puanı kazanan oyuncu 15 adım ileri gider ve servisi oradan kullanırdı. 2. puan kazanıldığında bulunduğu yerden 15 adım daha gider ve 30 adımlık mesafeye ulaşırdı. 3. puan kazanıldığında ise; ilerlenmesi gereken 15 adım filenin ötesine denk geldiği ve kurallar gereği rakip sahaya geçilemeyeceği için, oyuncular 10 adım ileriye giderek file dibine kadar gelip oyuna oradan devam ederlerdi. Günümüz puanlama sisteminde de bu sebeple 15-30-40 sayıların baz alındığı belirtilir.
2-) Oyuncuların, sayıyı kazanmak için saat kadranında 1 tam tur dönmelerini baz alan bu sistemde ilk puanı kazanan 15, ikinciyi kazanan 30 ve üçüncüyü kazanan 45 puana çıkıyordu. 45’e geldikten sonra ise puanı kazanan oyuncu 60’a ulaşıyor ancak bu aşamada 60 söylenmiyor, oyun kazanıldığı için son puan ‘’oyun’’ olarak nitelendiriliyordu.
Bu sistemde 45 yerine 40’ın kullanılmaya başlanması; 45-45 eşitlik durumunda sayıyı kazanmak için gereken art arda 2 puan alma kuralına dayanıyor. 45-45 eşitlikte; üst üste 2 puan kazanan oyuncunun 75’e ulaşıp, 60’lık puanlamanın baz alındığı sistemi bozmaması için 3. puan 40 olarak kabul edilmiş ve 40’tan sonra arka arkaya kazanılan 2 puan 10’ar 10’ar sayılarak 50 ve 60’a sırasıyla ulaşan oyuncunun oyunu kazanması öngörülmüştür. Günümüzde ise; burada bahsettiğimiz ‘’50’’ yerine ‘’avantaj’’ ifadesi kullanılmaktadır.
3-) Tenisin, günümüzdeki modern şekline en yakın hali 1800’lü yıllarda İngiltere’de oynanıyordu. Tabi bu durumun, Fransızca telaffuz örneğinde olduğu gibi teniste bazı esinlenmelere sebep olduğu ve 15-30-40 şeklindeki puanlama sisteminin 19. yy’daki İngiliz subaylarından geldiği varsayılıyor.
O dönemde; İngiliz denizcileri, gemilerdeki topları ateşlerken önce ana güvertenin 15 poundluk toplarını, ardından orta güvertenin 30 poundluk toplarını ve son olarak alt güvertenin 40 poundluk toplarını ateşlerdiler. Teniste kullanılan servislerin de topların ateşlenmesini andıran bir görüntüsü olduğu için kazanılan puanların 15-30-40 şeklinde adlandırıldığı iddia ediliyor.
4-) Bilindiği gibi tenisin kökenleri Ortaçağ Fransa’sında elle oynanan ve günümüz tenisini andıran bir oyuna dayanmaktadır. Söylentilere göre; dönemin Fransa’sında maçlarda puanlama sistemi saat kadranından yola çıkarak belirlenmiş ve 60’a ilk ulaşan tarafın puanı kazandığı bir yöntem esas alınmıştı. Puanlar ise Fransızca’da 15-30-45 anlamlarına gelen sırasıyla quinze, trente ve quaranta-cinq sayıları ile nitelendiriliyordu.
15 ve 30 tek heceli ve kolay telaffuz edilirken, 45’in söylenişinin zorluğu yüzünden 45 (quaranta-cinq) yerine 40’ın (quaranta) tercih edilmesiyle, zaman içinde bu puanlama sistemi benimseniyor.
Sizce hangisi?